Salı, Mart 18, 2008

teşekkür ederim..




Veee 05 şubat 2008 de Kerem Görsev Allan Harris konserine gidildi. Harikaydı, rüyayı yaşamaktı, şu oyun dünyasında kısacık bir "sadece kendim olabilme" saatiydi. Sanki herşey benim içindi. Eski bir müzikal filmin rüya sahnesi çekilmekteydi de başrol oyuncusu bendim.

Wonderful Life'ı kısa bir an için Allan Haris'la söylerken bir an için yıldızlara uçtum ve dansederek yerime döndüm. Muhteşem bu..
Kerem Görsev , kalbimden ve ruhumdan çıkan ama kelimelerin anlatmaya yetersiz kaldığı duygularım ve düşüncelerimini anlam dönüştüren ruhumun kardeşi. Sanki sahnede olan herşey aslında benim içimde olup bitiyor gibi, sanki Ben'im.

Teşekkür ederim.
Not: Resim www.keremgorsev.com dan alınmıştır.

Salı, Ocak 22, 2008

Bir çeşit aşk bu...


Çocuk ile anne baba ilşkisi nasıl olmalı?

Hiyerarşik düzende mi?
Emrinde mi?

Bu fotoğrafa bakıyordum ve anladım ki aşk olmalı..
Kerem Görsev ve kızı Nisan..

Bir çeşit aşk bu...
Hayatınını paylaştığın, en sevdiğin insandan, hayatının sonuna kadar seveceğin bir başka canlı yaratıyorsun, bildiğin herşeyi öğretiyor ve birlikte yapmaktan zevk aldığın bir çok şeye sahip oluyorsun..

Aşk, başka bir çeşit aşkı doğuruyor, büyütüyor ve çoğaltıyor..

İşte, bu fotoğraf bana bunları anlatıyor.

not: Fotoğraf Hürriyet Gazetesinden..

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Mutlaka gidilmeli..


Evet, gidilmeli, düşüncelerin değil de kelimelerin anlatamadıklarını duymak için gidilmeli ve dinlemeli..

Kedila nın anlatamadıkları da orada can bulur, fısıldar kulaklara ..

Cumartesi, Ocak 19, 2008

Masal..




Bugün bir hayli etkilendiğim üç boyutlu sokak resimleri gördüm gazetede. Kaldırımlara yapılmış resimler ama o kadar gerçekler ki bende sanki insanlar masalın içine girmiş duygusu yaratıyor. Aklıma şu soru geliyor: masal ile gerçek arasındaki mesafe nedir? Masal gerçeğe dönüşebilir mi? Ya da aslında gerçekler masalların yaşanmış hali mi? Ya da kabusların?

Güzel masallar yazsak/duysak/seyretsek/okusak, güzel yaşamlar yaşamaz mıydık?

Dünyamız ise kötülük gör kötülük yap dünyası..

not: resimler Milliyet gazetesinden..

Cuma, Ocak 18, 2008

kedila yazmaya başlıyooor..


merhaba

uzun bir zamandır yazmadı kedila sayfasına.. ne yazmak istediğine karar veremedi ya da başka bir deyişle yazmaya değer bir şeyler bulamadı yaşamında dolu geçmesine rağmen her günü .. Sevdiği blogları takip etmekle geçirdi bloggerlığını..
ama şimdilerde yazacak.. yazıp aklından ve kalbinden geçenleri, lezzetlerini anlatacak..

not: resim milliyet gazetesinden alınmıştır.

Perşembe, Aralık 28, 2006

Cuma, Ağustos 18, 2006

Kedilanın evi nelerden oluşur?

Kedila'nın evi nelerden oluşur:

La sesli bir Kedi, onun Güneş'i ve onların Baba Kedisinden. Burası sıcak bir ev, en azından bizim için. İçinde müzik, kitap, oyun, yemek, dans, kağıt, kalem, silgi, defter,kahkaha, film, arkadaşlar daha pek çok eğlenceli şey var. Tatsız zamanları da olmuyor değil. Fırtınalar, sel baskınları, cadılar, hayaletler ve böcek baskınları gibi. Üstesinden geliyoruz.

Henüz yapmadıklarımız: gidemediğimiz yerler, yenmemiş yemekler, seçilmemiş yollar, geri dönülememiş yanlış patikalar, evrenimizin kara delikleri ( ya da sadece bazılarımızın ve zaman zaman) canımızı sıkarlar.

Sonra Kedila'nın evinde neler olmaz' okuyacaksınız...

Miyaouvv...

Perşembe, Ağustos 17, 2006

Merhaba,

Bugün bir başlangıç yaptım, kendimi anlatmak için bir sayfa açtım.

merhaba..