Çarşamba, Kasım 05, 2008

kendine güven!


Bir cafe'nin kaldırımdaki masalarından birinde oturuyorum. Karşımda bir iş hanının kapısı var. İşhanın da aynı zamanda bir dershane de var. Dershane çıkış saati, yemek saati. İnsanları seyrediyorum. Çeşitli yaşlarda okuyan ya da çalışan insanlar. Her çeşit giyimli, davranışlı, imajlı ve imajsız insanın neredeyse tek ortak noktasını görüyorum: Kendine güven eksikliği. Her biri, başkasının gözündeki kendi yansımasının etkilerini kendi sanıyor. Bu yüzden de hababam kendine ses, koku, giysi giydiriyor üstüste.


-Kendine güven eksikliği de nereden çıktı şimdi? Pek tatsız bir konu. Hem o ben değilim canım. Benim kendime güvenim tam. Sen kendine bak, hıh! Sümsük.


-Ben zaten kendime bakıyorum. Seni de öyle görebiliyorum zaten.


-...?!?


**

Kendine güven eksikliği, kendini tanımamaktan ortaya çıkar. Kendini oluşturan şeyleri tanımak gerekir: Bedenini, duygularını, karakterini, yeteneklerini ve sonucunda da istemediklerinin neler olduğunu. (bu çok önemlidir, seçimlerimizi belirlememizde çünkü.)


Tüm bunları tanıyabilmek için denemek ve geri bildirim almak gerekir. İşte bu yüzden genç insanlar bir dergilere fimlere vs., bir birbirlerinin gözlerine bakıp dururlar. Çünkü başka bakılacak yer yoktur bunun için. Yetişkinler mi?? Onlar sıkıcı öğütler ve yasaklardan başka bir şey değiller!


Çoğunlukla "şu bir türlü bulamadığımız kendimiz", içimizde "adını koyamadığımız bir boşluk" olarak bizimle büyüyecek ve bizim başkalarıyla çatışma ve restleşme aracımız olacaktır.


Bazılarımız sürekli filmler izleyerek, kitaplar okuyarak, karakterlerle empati kurarak kendimizin izini süreriz ki bu iyidir, harikadır, doğru yoldur bana göre.


Bir düşünce: Kendini tanıma için topluca sistemli çalışmalar yapılsa çocukluk çağından itibaren insanlara, kendini tanıyan, güvenen yetişkinler oluşur, çoğalır, üretir, yaratır, korur, destekler vs. olmaz mıydı?


Bir başka düşünce: Bu nasıl yapılır? Hangi materyal kullanılabilir? Birbirimize önersek çoğaltabilirmiyiz? Çoğaltıp uygulayabilir miyiz?


Başlangıç için bir soru: Karakter Tahlili ne işe yarar? ;)

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu konuda o kadar çok yazı yazdım ki şu sıra takatim yok. Sen zaten çok yerinde ve güzel anlatmışsın. Teşekkürler paylaşımın için. Testi indirip yapacağım bugün ;)

Feride Nizamettin dedi ki...

kendini tanımak, kendini tanımlamak ne kadar zor aslında. Bunun için ilk adım olduğun gibi davranabilmek, karşındakilere göre kendini şekillendirmek zorunda hissetmemek. Dediğin gibi kendine güven eksikliği işte tam da bu..Bizim gibi sürekli başkaları örnek gösterilerek büyütülen, otorite karşısında sürekli boyun eğip, arkadan o otorite figürü hakkında atıp tutan, iki yüzlü, korkak, kimin kayığına binse onun düdüğünü öttüren bir toplum için böyle bireyler yetiştirmek hayal bile olamayacak kadar uzak bence :(

Kedila ve Meşe dedi ki...

sevgili mavi, neredeyse yaşamayanımız yok gibi. Yazmış ve yazıyor olmana seviniyorum. Dile gelmiş olması kendimizi ve dışımızdakileri anlamamıza yarayacak, çözümler bulmamızı sağlayacak insanı ve doğayı anlamamızı sağlayacak.
Umutluyum.

Merhaba Kimyon,
Umutluyum. Kendimi tanıyabilirsem , başkalarını da anlayabilirim bir faydam dokunur diye. Benim için herşey kendimle başlıyor ve kendimle bitecek. benim küçük adımlarım diğerleri için iyi ya da kötü "bir şey". İyi olsun, farkında olsun faydası olsun kendini bulmaya. Dileğim. Umudum.

Tijen dedi ki...

Yıllar önce biri anlatmıştı, bir iş başvurusunun son değerlendirmesi bir restoranda yapılmış. Eleman adayı işe alınmamış, nedeninin yemeğin tadına bakmadan tuz eklemesi olduğu söylenmiş. Bir de evlilik hazırlığındaki çifti anımsıyorum. Restoranda adam salata tabağını ağzına dikip suyunu içince kadın vazgeçmişti. Karakter tahlili işte.